Bilimsel Sınıflandırması

Alem (Kingdom): Hayvanlar (Animalia)
Şube (Phylum): Chordata
Sınıf (Class): Mammalia
Takım (Order): Artiodactyla
Aile (Family): Giraffidae
Cins (Genus): Okapia
Bilimsel Adı: Okapia johnstoni

Genel Bilgiler

Avcı: Vahşi büyük kediler, İnsan
Av: Yapraklar, Sürgünler, Meyve
Yaşam Alanı: Yoğun dağlık yağmur ormanları
Beslenme Şekli: Otobur
Ağırlık: 200 – 300 kg
Boy: 1,5 – 2 metre
Hız: 60 km / saat
Renk: Siyah, kırmızı, kahverengi, beyaz
Yaşam Süresi: 20 – 30 yıl

Okapi, Orta Afrika’nın tropikal ormanlarında yaşayan, görülmesi zor, otçul bir hayvandır. Geyik benzeri görünümüne rağmen aslında dünyanın en uzun hayvanı olan Zürafa’nın kalan son atalarından biridir. Okapi’nin vücut ölçülerine göre nispeten uzun bir boyuna sahip olmasının yanı sıra, özellikle sırtlarında yer alan ve bu hayvana neredeyse Zebra görünümü veren yatay çizgileri de okapinin en dikkat çekici özelliğidir. Okapi çok utangaç ve gizli bir hayvandır, o kadar ki aslında batı bilimi tarafından 20. yüzyıla kadar ayrı bir tür olarak tanınmamışlardır.

Fiziksel Özellikleri ve Davranışı

Uzak ve çok daha büyük ataları gibi, Okapi’nin de uzun bir boynu vardır, bu sadece daha yüksek yapraklara ulaşmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda Okapi’ye hem kendisini hem de bölgesini savunması için bir araç sağlar. Okapi’nin arka kısımlarında ve bacaklarının üst kısmında bulunan yatay, beyaz çizgili işaretlere sahip kırmızı-kahverengi renkli tüyleri vardır. Bu renkler Okapi’ye yoğun ormanda mükemmel kamuflaj sağlar. Beyaz ayak bilekleri ve her tırnağın üzerinde yaralanmalardan korunmalarına yardımcı olmak için çok kalın bir derileri vardır. Okapi’nin uzun bir kafası ve koyu renkli bir burnu vardır. Ayrıca yaklaşan yırtıcıları kolayca algılamasını sağlayan arkaya doğru eğilmiş büyük kulaklara sahiptir. Okapi’nin ayrıca etkileyici derecede uzun kavrayıcı bir dili vardır. Yani diliyle yukarıdaki dallardan yaprakları tutabilir. Okapi’nin görünümü, onu bugün dünyada yaşayan en farklı hayvanlardan biri yapar.

Okapi gündüz aktif olan bir hayvandır. Yani zamanlarının çoğunu gün ışığında yiyecek aramak için ormanda belirlenmiş yolları dolaşarak geçirdikleri anlamına gelir. Annelerin yavrularıyla geçirdikleri zaman dışında yalnız hayvanlardır, ancak diğer bireylere tolerans gösterdikleri de bilinmektedir. Bazen kısa bir süre için küçük gruplar halinde birlikte beslenebilirler. Erkekler hem bölge üzerindeki anlaşmazlıkları çözmek hem de üreme mevsimi boyunca bir dişiyle çiftleşmek için rekabet etmek için birbirleriyle savaşmak için boyunlarını kullanırlar. Okapilerin birbirleriyle sessiz “chuff” sesleri kullanarak iletişim kurdukları ve yoğun ormanda çok uzağı göremedikleri için işitmelerine güvendikleri bilinmektedir.

Okapi Nerede Yaşar?

Okapi, Kuzeydoğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin yoğun tropik yağmur ormanlarında, genellikle 500 ila 1.000 metre arasında değişen bir yükseklikte yaşayan bir hayvandır, ancak bireylerin çoğunluğunun denizden yaklaşık 800 metre yükseklikteki alanlarda yaşadığı düşünülmektedir. İnanılmaz derecede utangaç ve görülmesi zor hayvanlardır ve yırtıcılar tarafından fark edilmelerini önlemek için etraflarındaki yoğun bitki örtüsüne güvenirler. Okapi, yavaş hareket eden bir tatlı su kaynağının olduğu bölgelerde de bulunabilir, ancak Okapi’nin menzili, dört tarafında bu hayvanları 63.000 kilometrekarelik Ituri Yağmur Ormanı’na hapseden uygun olmayan habitatlar nedeniyle doğal engellerle çok sınırlıdır. Yağmur ormanlarının yaklaşık beşte biri, bugün Dünya Mirası Alanı olan Okapi Yaban Hayatı Koruma Alanı’ndan oluşmaktadır. Kendi bölgelerinde sayıları fazla oldukları düşünülse de, özellikle ormansızlaşmadan kaynaklanan habitat kaybından ciddi şekilde etkilenmişlerdir.

Beslenmesi

Okapi otçul bir hayvandır, yani sadece bitkilerden oluşan bir beslenmeyle hayatta kalır. Uzun kavrayıcı dillerini kullanarak ağaçların dallarından beslenebilirler. Okapi, ara sıra mantar bile yiyebilir ve çoğu diğer hayvanlar ve insanlar için zehirli olan 100’den fazla farklı bitki türünü de yediği bilinmektedir. Çok çeşitli bitkileri tüketmesinin yanı sıra, Okapi’nin bitki ağırlıklı beslenmesine ilave olarak tuz ve mineralleri sağlayan kırmızımsı bir kil de yediği bilinmektedir. Okapi, gündüz saatlerinin büyük bir kısmını yiyecek aramak için harcar ve yırtıcılardan daha kolay bir kaçış sağlamak için düzenli olarak kullandığı iyi bildiği patikalarda sessizce yürür.

Avcıları ve Tehlikeleri

Okapi’nin dağlık yağmur ormanlarının tenha bir bölgesinde yaşadığı gerçeğinden dolayı, özellikle benzer türlere kıyasla şaşırtıcı derecede az sayıda avcıya sahiptir. Okapi’nin ana avcısı, dünyanın en büyük ve en güçlü kedigillerinden biri olan ve ağaçlarda dinlenerek çok zaman geçiren bir hayvan olan Leopardır. Okapi’nin keskin işitme duyusu çalılıkların arasında hareket eden diğer yırtıcıları kolaylıkla tespit eder. Fakat diğer yırtıcıların aksine Leopar’ın ağaçlara tırmanması onları pusuya düşürebilecekleri anlamına gelir. Okapi’nin diğer yırtıcıları, bölgedeki Serval ve avcı İnsanlardan oluşur. Ancak Okapi nüfusu için en büyük tehdit, ormansızlaşma nedeniyle oluşan habitat kaybıdır.

Yaşam Döngüsü

Dişi Okapi, 16 aya kadar sürebilen bir gebelik döneminden sonra yoğun bitki örtüsüne çekilir ve tek bir yavru doğurur. Pek çok toynaklı otobur gibi, Okapi yavrusu da genellikle yarım saat içinde ayakta durabilir. Doğumdan sonraki ilk aylar yuvalarının derinliklerinde çalılıkların içinde kalırlar, bu da yavrunun daha hızlı gelişmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda aç yırtıcılardan hayati bir koruma sağlar. Dişi Okapi, savunmasız yavrusunu koruyup besleyecek olsa da, diğer birçok toynaklı memeliye göre çok yakın bağları olduğu düşünülmemektedir. Yavrular beyaz çizgilerini oldukça genç yaşta geliştirmeye başlasalar da, yaklaşık üç yaşına gelene kadar tam yetişkin boyutlarına ulaşmaz. Genellikle yaklaşık 6 aylıkken sütten kesilirler ancak bir yıldan fazla annelerinden emmeye devam edebilirler.

İlginç Bilgiler

• Hem Okapi’nin hem de Zürafa’nın en ayırt edici özelliklerinden biri uzun kavrayıcı dilleridir.
• Okapi’nin dili aslında o kadar uzundur ki, dünyada kendi kulağını yalayabildiği söylenen birkaç hayvandan biridir!
• Oldukça nadir ve çok gizli hayvanlar oldukları için eskiden bu hayvanlara ait görüntüler genellikle hayvanı arkadan görmeyi içeriyordu ve bu nedenle Okapi birçok kişi tarafından Orman Zebrası olarak biliniyordu.

Okapi Popülasyonu

20. yüzyılın başına kadar, Okapi batılı bilim adamları tarafından bilinmiyordu. Ancak bölgenin yerli halkının bu nadir ve zor hayvanı hem eti hem de kalın derisi için avladığı biliniyordu. Bugün bu gizemli hayvan, hem utangaç doğası hem de yoğun bitki örtüsü arasındaki mükemmel kamuflajı nedeniyle Orta Afrika’nın yüksek dağ yağmur ormanlarında hala nadiren görülmektedir.

Doğal olarak izole edilmiş alanlarda sayıları oldukça fazla oldukları düşünülse de, IUCN tarafından doğal ortamında nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir hayvan olarak listelenmiştir. Bunun nedeni, doğal yaşam alanlarının bazı bölümlerinde ormansızlaşmanın artması ve yerel halkın diğer hayvanları yakalamak için kurduğu tuzaklara giderek daha fazla yakalanmalarıdır. Okapi, 1933’ten beri Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (resmi olarak Zaire) yasalarla korunmaktadır ve IUCN en son doğada 10.000 ila 35.000 arasında birey kaldığını tahmin etmiştir.